Kaygı Bozukluğu

Çocuklarda Kaygı Bozuklukları En Sık Nasıl Semptom Verir?

Kaygı bozuklukları çocuklarda hem fiziksel hem de duygusal belirtilerle kendini gösterir. Küçük yaştaki çocuklar hissettiklerini tam olarak ifade edemez, bu yüzden kaygıyı davranışları üzerinden anlayabiliriz.

En sık görülen semptomlar şunlardır:
Fiziksel Belirtiler:

  • Karın ağrısı, mide bulantısı
  • Baş ağrısı
  • Kalp çarpıntısı, nefes darlığı
  • Terleme, titreme
  • Kas gerginliği
  • Uyku bozuklukları (uykuya dalamama, sık uyanma, kâbus görme)

Duygusal ve Davranışsal Belirtiler:

  • Sürekli endişe hali, tetikte olma hali (gelecek hakkında, hastalanma, ailesini kaybetme vb.)
  • Kolay ağlama
  • Sinirlilik, huzursuzluk
  • Utangaçlık, içe kapanma
  • Anne-babaya yapışma, yalnız kalamama
  • Okula gitmek istememe (okul fobisi)
  • Yeni ortamlara uyum sağlayamama

 

Çocuklarda Kaygı Bozukluğu ile İlgili En Sık Şikayetler Nelerdir?

Aileler ve öğretmenler, çocuklarda kaygı bozukluğu belirtilerini fark ettiğinde şu şikayetlerle uzmanlara başvurabilir:

📌 “Çocuğum çok fazla endişeleniyor ve sürekli kötü bir şey olacak diye korkuyor.”
📌 “Okula gitmek istemiyor, her sabah midesi ağrıyor ama birçok doktor muayene etti ama hiçbir şey bulamadı.”
📌 “Gece yalnız yatamıyor, sürekli bizimle uyumak istiyor.”
📌 “Yeni bir ortama girmek istemiyor, girince çok çekingen davranıyor.
📌 “Ödevlerini yaparken eksik ve hatalı yapmaktan korkuyor.”
📌 “Yemek yemiyor, iştahı çok azaldı.”
📌 “Çok çabuk sinirleniyor, hemen ağlıyor.

Eğer bu belirtiler uzun süre devam ediyorsa ve çocuğun sosyal, akademik ya da aile yaşantısını etkiliyorsa bir çocuk psikiyatri uzmanına danışmak faydalı olur.

Kaygı bozukluğunda ne zaman uzman yardımı alınmalı?

📍 Eğer çocuğunuzun kaygıları günlük hayatını etkiliyorsa, bir çocuk psikiyatristi veya psikoloğa danışmak faydalı olacaktır.

📍 Erken müdahale ile kaygı bozukluğu tedavi edilebilir ve çocuğunuzun sağlıklı bir gelişim göstermesi sağlanabilir. 😊

Ne Yapılmalı?

📍 Eğer çocuğunuzda kaygı uzun süredir devam ediyorsa ve günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir çocuk psikiyatristi veya psikoloğa başvurmak önemlidir.
📍 Erken müdahale ile kaygı bozukluğu kontrol altına alınabilir ve çocuğun sağlıklı gelişimi desteklenebilir.
📍 Bilişsel davranışçı terapi (BDT), kaygıyı yönetmede etkili bir yöntemdir.
📍 Gevşeme egzersizleri, nefes teknikleri ve duygu düzenleme becerileri çocuğun kaygıyı azaltmasına yardımcı olabilir.

İlaçsız Kaygı Bozukluğu Tedavisi Mümkün mü?

Evet! Çoğu çocuk ve ergen için ilaçsız tedavi mümkündür ve genellikle ilk tercih edilen yöntem terapi ve psikososyal destek olmaktadır. İlaç tedavisi, sadece ağır ve kronik vakalarda veya diğer yöntemler yeterli olmadığında kullanılır.

 

İlaçsız Tedavi Yöntemleri

1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) 🧠

En etkili terapi yöntemi BDT’dir. Bu terapi sayesinde çocuklar:
Kaygılı düşüncelerini fark etmeyi ve değiştirmeyi öğrenir.
Gerçekçi düşünmeyi ve aşırı korkularla baş etmeyi öğrenir.
Kaygıyı tetikleyen durumlarla adım adım yüzleşerek korkularını yenmeyi başarır.
Duygularını daha iyi tanıyıp düzenleyebilir.

📌 Örnek: Sosyal kaygısı olan bir çocuk, öncelikle küçük adımlarla (örneğin öğretmenine soru sormak) başlayıp, sonra daha büyük adımlara (sınıf önünde konuşmak) doğru ilerleyerek kaygısını aşabilir.

 

2. Oyun Terapisi 🎭 (Özellikle Küçük Çocuklar İçin)

Küçük yaş grubundaki çocuklar için oyun terapisi, kaygılarını ifade etmeleri ve rahatlamaları için etkili bir yöntemdir.
Çocuk, oyun aracılığıyla korkularını ve kaygılarını anlamlandırabilir.

📌 Örnek: Ayrılık kaygısı yaşayan bir çocuk, terapi seanslarında oyuncak bebeklerle ayrılık senaryoları oynayarak bu korkusunu işleyebilir.

 

3. Gevşeme Teknikleri ve Nefes Egzersizleri 🌿

Kaygı anlarında çocuklara rahatlamayı öğretmek önemlidir.
Derin nefes alma teknikleri: Kaygı anında yavaş ve derin nefes almak, vücudu sakinleştirir.
Gevşeme egzersizleri: Kasları sırayla kasıp gevşetme teknikleri stres seviyesini azaltabilir.
Görselleştirme: Çocuğun kendini rahatlatan bir yeri (örneğin deniz kenarı) hayal etmesi rahatlatıcı olabilir.

📌 Örnek: Sosyal kaygısı olan bir çocuk, sınıf önünde konuşmadan önce derin nefes alıp 5’e kadar sayarak rahatlayabilir.

 

4. Aile Terapisi ve Ebeveyn Desteği 👨‍👩‍👧‍👦

Çocuğun kaygılarını besleyen ebeveyn tutumları fark edilip değiştirilmelidir.
Aile, çocuğun kaygılarını küçümsememeli veya aşırı koruyucu olmamalıdır.
Çocuğun bağımsızlık kazanmasına destek olunmalıdır.

📌 Örnek: Okul fobisi olan bir çocuk için ebeveynler, çocuğun kaygısını anladıklarını gösterebilir ama aynı zamanda okula gitmesi konusunda kararlı durarak okula dönüşünü destekleyebilir.

 

5. Düzenli Uyku ve Sağlıklı Beslenme 🛏️🍎

Yetersiz uyku, kaygıyı artırabilir. Düzenli uyku alışkanlıkları oluşturulmalıdır.
Kafein, şekerli gıdalar ve işlenmiş yiyecekler kaygıyı tetikleyebilir. Sağlıklı beslenme desteklenmelidir.
Fiziksel aktivite, kaygıyı doğal yollarla azaltan endorfin hormonu salgılar.

📌 Örnek: Kaygılı bir çocuk için her gün açık havada yürüyüş yapmak rahatlatıcı olabilir.

 

İlaç Tedavisi Ne Zaman Gerekli Olur?

🔹 Eğer kaygı çok şiddetliyse ve terapi ve diğer yöntemler yeterli olmuyorsa ilaç tedavisi düşünülebilir.
🔹 Çocuk, kaygı nedeniyle günlük işlevlerini yerine getiremiyorsa (okula gidemiyor, arkadaşlarıyla görüşemiyor, sürekli fiziksel belirtiler yaşıyorsa) doktor antidepresanlar veya anksiyolitik ilaçlar önerebilir.
🔹 İlaçlar genellikle kısa süreli ve uzman kontrolünde kullanılır.

📌 Unutmayın: Her kaygı bozukluğu olan çocuğun ilaca ihtiyacı yoktur. Çoğu zaman terapi ve doğru yaklaşımlar ile kaygı yönetilebilir.

 

Sonuç: Kaygı Bozuklukları Tedavi Edilebilir!

Evet, kaygı bozuklukları tedavi edilebilir.
İlaçsız tedavi mümkündür ve genellikle ilk tercih edilen yöntemdir.
Terapi, gevşeme teknikleri, aile desteği ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile kaygı kontrol altına alınabilir.
Gerekli durumlarda ilaç tedavisi uzman doktor tarafından önerilebilir.

📌 Erken müdahale ile çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi ve kaygıyı yönetmeyi öğrenmesi mümkündür. 💙

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email
Picture of Dilşad Yıldız Miniksar
Dilşad Yıldız Miniksar

Doç. Dr. Dilşad Yıldız Miniksar, Ankara’da çocuk ve ergen psikiyatrisi ve psikoterapisi alanında uzmanlaşmış deneyimli bir doktordur. Çocuk ve gençlerin psikolojik sağlığını ön planda tutan Dr. Miniksar, kapsamlı değerlendirmeler ve bireysel tedavi planları ile destek sunar.